Avrupa’da, yüksek enflasyonun ve ekonomik belirsizliklerin yaşanması nedeniyle sıfır bir telefona yüksek meblağlar ödemek yerine, daha uygun fiyatlı ancak tamamen işlevsel ikinci el cihazlara yönelme eğilimi belirginleşiyor. Bu durum, piyasada “yenilenmiş” (refurbished) olarak adlandırılan, profesyonelce kontrol edilmiş, onarılmış ve temizlenmiş telefonların popülaritesini artırıyor.
Araştırma şirketlerinin verilerine göre, Avrupa’daki ikinci el telefon pazarı her geçen yıl çift haneli oranlarda büyüyor. Bu büyümenin arkasında yatan temel faktörlerden biri, akıllı telefon teknolojilerindeki yenilik hızının yavaşlaması. Artık yeni çıkan bir model ile bir önceki nesil arasında performans veya özellik açısından devrimsel farklar bulunmuyor. Bu da tüketicileri, en son modele sahip olma baskısından kurtararak, daha uygun fiyatlı eski modellere yönlendiriyor. Ayrıca, ikinci el pazarının sunduğu geniş ürün yelpazesi, kullanıcıların bütçelerine ve ihtiyaçlarına uygun bir cihaz bulmalarını kolaylaştırıyor.
Doğaya çöp taşınmasını da engelliyor
Her yıl tonlarca telefon çöpe atılıyor ve bu durum, değerli metallerin israfına ve zararlı kimyasalların doğaya karışmasına neden oluyor. İkinci el telefonların yeniden kullanıma sunulması, bu atık miktarını doğrudan azaltarak doğal kaynakların korunmasına ve karbon ayak izinin küçülmesine katkıda bulunuyor.
Önde gelen akıllı telefon üreticileri de bu trendi göz ardı etmiyor. Bazı firmalar, kendi yenileme programlarını başlatarak veya ikinci el telefon alım satımını kolaylaştıran platformlarla işbirliği yaparak bu pazardaki yerlerini sağlamlaştırıyor. Bu durum, tüketicilere daha güvenilir ve garantili ikinci el seçenekleri sunarken, aynı zamanda şirketlerin de döngüsel ekonomiye katkıda bulunmasını sağlıyor.
